Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Bürosu ekipleri, geçmiş yıllarda işlenen faili meçhul cinayetleri çözüme kavuşturmak için titiz çalışma yürütüyor.
Uzmanlaşan personel arasından seçilerek kurulan özel ekip, adeta iğneyle kuyu kazarak raflardaki dosyaların her satırını tek tek inceleyip gözden kaçan detaylar üzerinde duruyor.
Çalışmalar kapsamında Kocaeli'de bir yılda 9 faili meçhul cinayet dosyası çözüldü.
Dosyaların kapatılıp savcılığa teslim edilmesinin ardından suçlular hakim karşısına çıkmaya başlarken, bazılarının da yargılaması tamamlandı.
- İş adamını öldürenlere 13 yıl sonra ömür boyu hapis cezası
Faili meçhul cinayetlerin aydınlatılmasına yönelik çalışmalar kapsamında ele alınan dosyalardan biri de Başiskele'de ormanlık alanda 20 Nisan 2008'de darbedilerek ağır yaralanan Aydın Koçaslan'ın 10 Kasım 2008'de tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetmesi oldu. Bu kapsamda gözaltına alınan muhasebeci B.A.A'nın (56) 2014'te yargılandığı davadan delil yetersizliğinden beraat etmesi sonucu dosya kapandı.
Dosyayı yeniden ele alarak soruşturmayı derinleştiren özel ekip, yeni delillere ulaştı.
Soruşturma kapsamında, iş adamı Koçaslan'ın muhasebe kayıtlarının düzgün tutulmaması nedeniyle işten çıkarmayı düşündüğü B.A.A'nın, "şirketten alacakları olduğunu, şirket kasasından gizlice harcamalar yaptığını, çekmiş olduğu krediyi şirkete kullandırdığını ve bunları tahsil etmesi gerektiğini" beyan ederek F.G, B.A.Y, ve K.K. ile anlaşma yaptığı belirlendi.
Ayrıca B.A.A'nın söz konusu kişilerle olay tarihinden önce suç mahallinde keşif ve plan yaptığı, maktulü olayın yaşandığı ıssız ve dağlık bölgeye çekerek maddi menfaat temini amacıyla darbettiği, üzerinde bulunduğu öne sürülen şirkete ait paranın akıbetinin meçhul olduğu, mahalde bulunan kanlı bijon anahtarının F.G'nin aracına ait olduğu tespit edildi.
Çalışma sonucu muhasebeci B.A.A. ile F.G. ve K.K. hakim karşısına çıktı. Cinayet şüphelileri yargılama sonucu olaydan 13 yıl sonra ömür boyu hapis cezası aldı.
- "Dosyalar yeni bir bakış açısıyla tekrar inceleniyor"
İl Emniyet Müdürü Veysal Tipioğlu, AA muhabirine, bugüne yönelik değerlendirmeler ve önlemler planlanırken geçmişte işlenen suçları unutma lükslerinin olmadığını söyledi.
Faili meçhul cinayetlerin "devletin namusu" olduğunu vurgulayan Tipioğlu, bir olayın failinin meçhul kalmasının kabul edilebilir durum olmadığını ifade etti.
Tipioğlu, faili meçhul kalmış dosyaların yeni bir bakış açısıyla tekrar incelendiğini anlatarak, "Devlet hafızası asla unutmaz. Çözülen her hadise toplumun vicdanına su serpiyor. Vatandaş ile devlet arasındaki itimat bağını kuvvetlendiriyor." diye konuştu.
Cinayet masasında yetişmiş, motive olmuş bir ekiplerinin olduğunu aktaran Tipioğlu, "Bu arkadaşlarımız eski dosyaları yeniden analiz ediyor. Raflardan dosyaları indirip yeni olmuş gibi inceliyorlar. Gözden kaçan detaylar üzerinde duruyorlar. Bu itinalı çalışmanın sonucunda ortaya güzel neticeler çıkıyor." ifadelerini kullandı.
Tipioğlu, bu dosyaları sonuca bağlamanın iğneyle kuyu kazmaktan zor olduğuna işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bir defa çok sabırlı, azimli ve kararlı olmanız gerekiyor. Günler, haftalar, aylar belki de yıllarca aynı konu üzerinde çalışmaktan bahsediyoruz. Tüm olasılıkları değerlendireceksiniz, 'olmadı bir daha' deyip farklı bakış açıları oluşturacaksınız. Bu cinayetlerin çözülmesi arkadaşlarımıza müthiş bir keyif veriyor. Düşünsenize 15-18 yıllık cinayetleri çözüyorsunuz. Bunun size vereceği hazzı başka hiçbir şey vermez. Bu tür olaylar emek sarf edilerek çözülebiliyor."
- "Suçlunun bile işlediği suçu unuttuğu olaylarla karşılaşıyoruz"
Hafızaların eskidiği, evrakların yıprandığı olaylardan bahsettiklerine dikkati çeken Tipioğlu, şunları kaydetti:
"Bazen suçlunun bile işlediği suçu unuttuğu olaylarla karşılaşıyoruz. Asayiş Şubemizin Cinayet Bürosunda çalışan arkadaşlarımız, her olay için olağanüstü emek sarf ediyor. Bugüne kadar bir yıl içerisinde 9 faili meçhul cinayet çözüldü. En eskisi 2002 yılına ait bir dosyaydı. Zaman aşımına uğramak üzereydi. Arkadaşlarımız, kutsal görevlerinin gereğini gösterdi ve dosyayı neticeye bağladı."
Tipioğlu, Türk polisinin fedakarlığına vurgu yaparak, "Türk polisi başkalarının çocukları yetim kalmasın diye kendi çocuklarını yetim bırakır. Başkalarının yerine canını, sağlığını verir. Taşın altına kendi elini koyar. Bizim mesleğimiz bir kariyer mesleği değil, bizim mesleğimiz bir gönül, bir sevda mesleğidir." değerlendirmesinde bulundu.
KAYNAK:AA
YORUMLAR