Çeyrek asırdır mükemmellik kültürünü yaşam biçimine dönüştürüp Türkiye'nin rekabet gücünü artırmayı hedefleyen Türkiye Kalite Derneği (KalDer), gelenekselleşen Kalite Kongresi’nin 31’incisini “Riskin Ötesi: Bilim, Sektör ve Toplumda Adalet” temasıyla 22-23 Kasım tarihlerinde Kocaeli Kongre Merkezi’nde gerçekleştiriyor. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde ve Kocaeli Sanayi Odası katkılarıyla hayata geçirilen kongrede; dünyanın gündemine oturan göç, gıda, enerji ve iklim krizi gibi pek çok konu uzman isimlerce ele alınacak, çözüm önerileri geliştirilecek. Kongrenin açılışına Kocaeli Vali Yardımcısı İsmail Gültekin, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, Kocaeli Ticaret Odası Başkanı Necmi Bulut, Kocaeli Sanayi Odası Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, KALDER Başkanı Yılmaz Bayraktar, TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan, BAŞSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Barış Arat ve akademisyenler katıldı.
"RİSK YÖNETİMİ ANA TEMAMIZ"
KALDER Yönetim Kurulu Başkanı Yılmaz Bayraktar konuşmasında, “Salgın nedeniyle 2 yıldır çevrimiçi gerçekleştirdiğimiz kongremizi bu yıl yüz yüze gerçekleştiriyoruz. Kongremizi ilk kez İstanbul’un dışında sanayinin göz bebeği Kocaeli’de yaptığımız için çok mutluyuz. Kongremizin ana temasının hazırlığı aylar sürdü. Dünyanın en önemli konularından biri olan risk yönetimi ana temamız olarak belirlendi. Bu temayı seçmemizin en önemli nedenleri, Dünya ekonomik formunu çıktıları, artan küresel riskler içerisinde bulunduğumuz karmaşa oldu. Riskleri aşmamızın temel koşulu insanlık olarak hep birlikte bu dönüşüm çabasına katkı vermemizden geçiyor. 2 gün sürecek kongremizde 10 farklı riski belirledik. Bu yıl, KALDER kongre bildirimizi yayınlayacağız” ifadelerini kullandı.
"BOZULAN EKONOMİ REFAH KAYBI YAŞATTI"
TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan, “Tüm dünya ekonomik açıdan kötü bir dönemden geçiyor. Böyle bir dönemde iç kolay değil. Yakın geçmişte seyrek olarak karşımıza çıkmış birçok sorun. Bu kongrenin temasını önemli buluyorum. Çıkışın anahtarı riskin ötesini görmekte. Küresel sorunlarımızın boyutlarını yeteri kadar analiz ettiğimizde bulabiliriz. Küresel finans koşullarının sıkılaşması ve yavaşlama aralarında Türkiye’nin de bulunduğu birçok ülkeyi zorluyor. Son 4-5 yıldır bozulan ekonomi, toplumsal refah kaybı yarattı. Mevcut zorlu tablo fırsatları görmemiz engel olmamalı” şeklinde konuştu.
"GELECEK 10 YILDAKİ RİSKLERİ SIRALAMIŞLAR"
Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, “Şehrimizde böyle bir etkinliğin gerçekleştiriliyor olması şehrimiz adına çok kıymetli. Konu gerçekten enteresan riskin ötesine geçmek konusu benim de akademide uzun yıllar üzerinde çalışma yaptığım bir konu. Aslında iki şeyden bahsetmek mümkün biz akademide konuşurken aslında sabit teknokratik bir dili de konuşuruz, bize belli şablonlar verilir, hep onlarla düşünmeye başlarız. O sihirli sözcüklerin bütün problemleri çözeceğini zannederiz. Dünya ekonomik formu tarafından hazırlanan raporlar var. Gelecek 10 yıldaki riskleri sıralamışlar. İlk olarak hangi risk var. İklim konusunda eyleme geçme konusunu en başa yerleştirtmişler, peşinden ekstrem hava olayları, biyoçeşitlilik konusunda kayıplar gibi. Özellikle Covid 19’dan sonra hangileri ön plana geçti onları sıralamışlar. Bunların sıralaması ekonomiyle ilgili başlık 10’uncu sırada yer alıyor. 9’uncu sırada borç krizi riski var. Ondan önceki 8 maddede ekonomi ile ilgi bir şey yok. Covid 19’dan sonra olup bitenler ne yapacak diye sorulduğunda sosyal uyum konusundaki risk en başa geliyor.
"DÜNYA BUNLARIN ÜSTESİNDEN GELEBİLECEK BİR NOKTADA DEĞİL"
İnsanların yaşamını kazanmasındaki problem ikinci sıraya geliyor. Bunlar bizim dünyayı okuma biçimimizle doğrudan alakalı. Bir de başka bir gerçeklik var mesela iklim konusunda eyleme geçme problemi yaşarsak bu bizim en büyük riskimiz olur diyorlar ama harekete geçirici en temel dinamiğin sonsuz sermaye brikimi olduğu kapitalist birikim rejimini dünyaya yaptıklarını kimse tartışmıyor. Bizi yine aynı çerçevenin içinde bırakarak tartışmak zorunda bırakıyorlar. Mesela sürdürülebilir kalkınma hedefleri baktığınız zaman çerçeve olarak çok güzel. Mutlaka yararlı tarafları var ama gerçek bu mu? Gerçek bu değil. Dünya bambaşka meselelerle karşı karşıya. Dünya büyük meselelerle karşı karşıya. Dünya bunların üstesinden gelebilecek bir noktada değil. Bizim artık daha çok teknokrattık bakışlara ihtiyacımız var. Bizim artık daha çok felsefeye ihtiyacımız var.
“RİSK ÖNGÖRÜLEBİLİR OLANDIR"
Aslında riskin ötesi dediğimiz kendi içinde de çelişkileri barındıran bir başlıkla toplantının gündemini belirlemişsiniz. Riskin ötesi dediğinizde aslında belirsizlik anlamını getiriyor. Risk ön görülebilir olandır ama belirsizlikte ön görülme mümkün değildir. Riskin ötesinde bazı şeyler konuşmamız gerektiği söyleniyor. Peki, riskin ötesinde konuşmak istediğimiz şey risk değil midir? Adalet konusunda konuşmak istediğimiz de adaleti etikten bağımsız tartışmak mümkün müdür mesela? Meseleyi etik boyuttan ele aldığımızda hukuki olan her şey etik midir diye sorduğumuzda başka bir pencereye açılırsınız. Meseleyi halletmiş olur musunuz? Hukuki olan her şey helal midir diye sorduğumda başka bir şey sormak istediğimi anlarsınız. Etik midir diye sorduğumda kimse yargılamaz ama helal midir dediğim de insanlar başka bir yer koyar.
“BAZI ŞEYLERİ YENİDEN DÜŞÜNMEMİZ GEREKMİYOR MU?”
Tanıtım filminizde çok güzel bir kısım vardı. Doğayla iç içe yaşamamız lazım diyordu. Sadece dünyada ekonomik, sosyal politik faaliyetlerin ötesinde bir şeyler yapmamız gerektiğini söyleyen bir yaklaşım vardı. Daha çok felsefeye ve bilime ihtiyacımız olduğun söyleyen bir yaklaşım vardı. Daha fazla bilgeliğe ihtiyacımız yok mu? Beyaz adam son balık tutulduğunda paranın yenmeyen bir şey olduğunu söylediğinde aynı bilgelikten seslenmiyor muydu? Bazı şeyleri yeniden düşünmemiz gerekmiyor mu? Acaba biz insanlığımızı da unuttuk? Bilgeliğimizi mi unuttuk? İnsanlığın karşı karşıya kaldığı meydan okumalarına cevap vereceğine inanıyor musunuz? Riskler haritasına geri dönersek, Covid 19 sonrasında en büyük riskler hangileridir diye sorduğumuzda sosyal uyum ön plana çıkıyorsa bizi demekki üretimin ötesinde sosyal yaşama psikolojik yaşama dair de birçok standarttı beraberinde düşünen bir akla sahip olmamız lazım. Çevresel riskler riskler haritasında en üstte yer aldığı bir yerde siber güvenlik sorunlarının özel hayata ilişkin sorunların ön plana çıktığı bir dünyada teknolojinin getirdiği yeni mesleklerin beraberinde endüstrinin 4 işçilerin 0 olduğu bir dünyada risk yok mu?
“HUKUK SADECE HUKUK DEĞİL "
Sadece üretimde kalitenin değil topyekûn toplumsal dayanışmanın gelirdeki paylaşım adaletinin de olduğu, hukukun sadece hukuk olmadığı, ahlakla ve vicdanla birlikte düşünülmesi gereken bir yaklaşımla olması gerektiği, riskin ötesindeki tüm bu değerleri de konuşmamız gerektiğini hatırlatmak isterim. Merkeze insanı koyduğunuzda her şeyin insan için olduğunu düşündüğünüz de her şeye bakışınız değişir. Modern insanın açmazlarından kurtulmanın yolları da önünüze açılır. Dünyanın enerji kaynaklarına sahip olabilmek için geçtiğimiz yüzyıl boyunca Ortadoğu coğrafyasını kana bulayanların tartışmasını da daha sağlıklı yapabilirsiniz. Gıda krizini tartışırken Ukrayna’yla Rusya arasındaki tartışmaları sadece size sunulan perspektiften ele almak yerine çok daha genel olarak ele almayı, yenilenebilir enerji tartışmalarını yaparken, Afrika’daki enerji alanlarına nüfus etmek için verilen jeopolitik mücadeleleri de daha yerli yerine oturtma şansınız bulursunuz. Hatta iklim krizi tartışmalarının da o kadar politika dışında bir tartışma olmadığını görme şansınız olabilir. Ne istediğinize bağlı” ifadelerini kullandı.
ÖZGÜR DEMİRTAŞ KONUŞMACI
Açılış konuşmalarının ardından Prof. Dr. Özgür Demirtaş "Bilim ve Akılcılık ile Riski Görebilmek" başlıklı bir panel gerçekleştirdi.
İki gün sürecek kongrenin 10 farklı oturumunda 10 farklı konu, akademisyenler, özel sektör temsilcileri, vakıf ve dernek başkanlarından oluşan alanında uzman konuşmacılarla masaya yatırılacak. Kongrenin ilk günü gerçekleştirilecek Kapsayıcılık: Daha Dirençli Bir Ekonomi oturumunda Kocaeli Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Zeytinoğlu da konuşmacılar arasında yer alacak.
Kongrenin kapanış konuşmasını ise Türkiye’nin FIFA Kokartlı İlk Kadın Hakemi olan Prof. Dr. Lale Orta yapacak. İki gün sürecek kongre sonunda Türkiye Mükemmellik Ödülleri de sahiplerini bulacak. Ayrıca bu sene kongrede bir ilke imza atılarak KalDer Kalite Bildirgesi’nin yayınlanması ve somut adımların atılması sağlanacak.
YORUMLAR