Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, gazete, televizyon ve ajansların Ankara temsilcileriyle Dikmen Hakimevi'nde 2022 Yılı Değerlendirme Toplantısı düzenledi, soruları yanıtladı.
SİNAN ATEŞ CİNAYETİ SORUŞTURMASI
Bakan Bozdağ, eski Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Genel Başkanı Sinan Ateş'in öldürülmesine ilişkin soru üzerine, soruşturma kapsamında 13 kişi hakkında tutuklama kararı verildiğini, 3 kişi için adli kontrol tedbiri uygulandığını söyledi. Olayla ilgili bir kişinin ise halen arandığını aktaran Bozdağ, "Şu an tetiği çektiği belirtilen kişi aranıyor ama kimlik bilgileri net. Onunla ilgili kolluk kuvvetleri ve Cumhuriyet Başsavcılığı birlikte çalışıyorlar. İnşallah yakın bir zamanda o da kolluk güçlerimiz tarafından yakalanıp adalete teslim edilecek. Yani bu konuda Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ve kolluk güçleri, büyük bir titizlik ve itinayla soruşturmayı yürütmektedir" dedi. Bozdağ, şöyle devam etti:
"Bu konu, bütün boyutlarıyla soruşturuluyor. Karanlıkta kalan hiçbir yön olmayacaktır ve konu her yönüyle aydınlatılacaktır. Bundan da kimsenin şüphesi olmamalıdır. Yargı işliyor, burada yargının ilk günden beri yaptıklarına bakılırsa kolluğun yaptıklarına bakılırsa meselenin üzerine ciddiyetle gidildiği çok açık ortada. Ama buna rağmen bu konu üzerinden de bir istismar siyaseti üretiliyor. Bu da fevkalade yanlış bir şey. Yani burada kolluğun yapması gerekir. Veyahut da yargının yapması gerekir. Yapmadığı bir şeyi kimse iddia edemez. Çünkü araştırılması gereken her konu araştırılır ve elde edilen delillere göre de soruşturma yürüyor."
Bakan Bozdağ, tetikçi olduğu iddia edilen kişinin yurt dışına çıkıp çıkmadığına ilişkin soruyu ise "Yani şu anda bir bilgi yok bu yönde elimizde. Resmi yollardan çıkması mümkün değil, hakkında yakalama kararı olduğu için resmi yollardan çıktığına dair hiçbir veri yok. Ama kaçak yollardan çıkmış olabilir mi? Ona dair de şu anda elimizde bir bilgi yok. Arama tarama titizlikle yürütülüyor'' diye cevapladı.
"KENAN DENİZ VE İLHAN KILIÇ HAKKINDA RAPOR ÇIKMIŞ DURUMDA"
Bekir Bozdağ, soru üzerine, Anayasa'nın 104. maddesine göre, cumhurbaşkanının sürekli hastalık, sakatlık ve engellilik halinde hükümlülerin cezasını hafifletme ve kaldırma yetkisi bulunduğunu hatırlattı. Adalet Bakanlığı'nın bu konudaki genelgesine de değinen Bozdağ, şunları söyledi:
"Genelgenin yazımında birtakım yanlışlıklar vardı. Adli tıbbın uygulamalarında yanlışlıklar vardı. Adli tıp raporlarında, adeta cumhurbaşkanı yetkisini kullanır gibi şu ifadeleri kullanıyorlardı, '104. madde kapsamına girmez, 104. madde kapsamına girer.' Halbuki bu konuda kanun ve cumhurbaşkanlığı kararnamesi var, yasalarımız var. 'Adli Tıp Kurumuna sadece bilimsel ve teknik görüş sorulur' diyor. Ama onlar öyle bir yetki kullanıyorlar ki 104. madde kapsamına girip girmeyeceğine karar veriyorlar. Bu kararı verme yetkisi Sayın Cumhurbaşkanı'mıza aittir. O yüzden biz genelgemizi güncelledik. İnfaz kanununun 16. maddesine göre infaz tehiri de bu genelge içinde düzenleniyordu. İkisi bir gidince de daha çok infaz tehiri yönünde karar veriyorlardı. 'İkisi varken ondan yararlansın' diyorlardı. Şimdi biz ayırdık. Cezasının infazını tek başına cezaevinde yapamayacak kişiler hakkında ayrı rapor ama cumhurbaşkanı özel yetkisini kullanmak istediğinde de ayrı rapor verecek. İki konu tek raporda görüşülmeyecek. Bir defa bunu ayırdık. Çok net yazdık, Adli Tıp Kurumu, sadece sürekli hastalık, sakatlık ve kocama hali olup olmadığına dair teşhis ve tespit yapacak. Derecesini de yazmayacak. 'Kocama vardır' o kadar. 'Sakatlık vardır' o kadar. 'Sürekli hastalık vardır' o kadar. Onun dışında geri kalan konu cumhurbaşkanının takdirine aittir. Affeder, etmez veya cezasını azaltır, azaltmaz. Onun takdirinde. Şimdi bizim yayınladığımız yeni genelge, bu konudaki kargaşayı ortadan kaldıracaktır. Biz genelgeyi değiştirdik. Şimdi bir bahane kalmamış oldu. Şu anda iki kişiyle ilgili kocama haline ilişkin raporlar çıktı. Süreç devam ediyor."
Bu kişilerin isimlerinin sorulması üzerine Bozdağ, 28 Şubat davası hükümlüleri Kenan Deniz ve İlhan Kılıç hakkında Adli Tıp Kurumu'nun 'kocama hali'ne ilişkin rapor düzenlediğini söyledi. Bozdağ, "Tabii o ceza işlerine gelecek, ceza işlerinden Cumhurbaşkanı'na iletilecek. Bu bir süreç tabii. Yani o yüzden henüz daha tekamül etmiş değil. Süreç işliyor" dedi.
KAMUDA ÇALIŞMA CEZASI YOLDA
Bakan Bozdağ, kamuda çalışma cezasına ilişkin düzenlemeyi kamuoyuyla paylaştı. Cezasızlık algısının ortadan kalkması için çalışma yürüttüklerini söyleyen Bozdağ şöyle konuştu:
“Ceza miktarı düşük olan suçlarda farklı bir yöntem belirledik. Çünkü miktar çok düşük. Şu anda diyelim hakaret suçunun cezası var ama yatarı yok, yani çok az. Diyelim ki kamu görevlisi olduğu zaman çok az, başka suçlar da var böyle. Şu ana kadar bizim infaz sistemimizde bir bölü iki infaz normal adil suçlarda. Bir bölü iki olduğuna göre iki yılın infazı yok. Yani cezasını alıyor. Sadece cezaevine giriyor çıkıyor. İki yıl üzerinde olduğunda da o da gene çok düşük bir şey oluyor. Ve bizim gördüğümüz şey de şu: Cezası düşük suçlar işlendiğinde caydırıcı bir yaptırımla karşılanmadığında daha nitelikli bir suçla karşı karşıya kalınıyor.
ÖRNEKLE ANLATTI
Örneklendirmek gerekirse bir kadına karşı tehdit. Üç ayın yatarı falan yok, tutuklama yasağı da var. Tutuklaması da yok. Şikayet ettiğiyle kalıyor. Üç ay mı? Altı ay. Altı aydan iki yıla kalır. Yani altı ay sayalım. Yatarı yok. Tutuklama yasağı kapsamında iki yılın altında tutuklamak yasak. Şimdi kadın ne yapıyor? Şikayet ettiğiyle kalıyor. Bu sefer öbürünün öfkesi artıyor, geliyor darba, darpta da böyle itekleme diyelim basit bir müdahaleyle tedavi gibi bir şeyse onun da cezası çok düşük. Onun cezasını biraz artırdık alt sınırını ama şu anda ne kadar basit yaralama cezası; dört ay. Diyelim ki basit bir yaralama gibi oluyor ama bayağı bir şiddet uyguluyor. Orada da tutuklama yok, orada da bir ceza yok. Bakıyor, tehdit etti yok, darp yaptı yok. Ondan sonra gidiyor, daha büyüğünü işlemeye cüret ediyor. O yüzden biz Batı uygulamalarına da baktık. İngiltere'de, Hollanda'da ve başlıca ülkelerde de benzer uygulamalar var. Bazı suçları ille hapisle karşılamak yerine başka yaptırımlarla karşılamak, küçük cezalı, az cezalı suçları başka yaptırımlarla karşılamak ama infazı deliksiz yapmak. Yani tam infaz. Üç ay alıyorsa üç ay infaz."
"Yani cezasız bir suç kalmayacak ama hapis cezası gereken suçlar nitelikli suçlar olacak" diyen Bakan Bozdağ, "Diğer ülkelerde basit ceza gerektiren suçlara hapis cezası dışında yaptırım olmasının diğer suçların işlenmesini ciddi oranda azalttığını görüyoruz. Bunun tabii yargılaması da öyle aylarca olmayacak. İstinaf da bitecek. Vatandaş tehditle karşı karşıya kaldığında tehdit edenin yaptırımı sıcağı sıcağına kesinleşmiş mahkeme kararıyla görebileceği şekilde seri, basit veya daha farklı bir usulle biz bunu usul açısından bağlayacağız. Hakaret de bu açıdan değerlendirilecek konulardan biri ve diğer bazı suçlar da bu açıdan değerlendirilecek” ifadelerini kullandı.
YORUMLAR