DEVA Partisi Kadın Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Elif Esen, bugün Kocaeli İl binasında basın toplantısı gerçekleştirdi. İl başkanı Adem Koç “İnşallah şafak 108 gün. Milletimizin iradesi ile bu sıkıntılı günlerden çıkacağız. DEVA Partisi teşkilatları olarak yoğun bir şekilde çalışmaları devam ediyoruz.
VAADDEN İBARET OLAN SİYASETİ DEĞİŞTİRECEĞİZ
Elif Esen söz alarak, “3 gündür bölgedeyiz. Düzce’den başladık. Bölge bölge çalışmalara devam ediyoruz. Önümüzdeki hafta Akdeniz’de olacağız. Teşkilatlarımızla bir araya gelip moral motivasyon ve ortak akıl çalışmaları yapıyoruz. DEVA Partisinin siyasete inovasyon getirdiğini inanıyoruz. 22 adet eylem planı çıkardık. Geleceğe dair çözümlerin şifreleri yer alıyor. Siyasetteki inovasyonların altını bu şekilde dolduruyoruz. Popülist ve vaadden ibaret olan siyaseti değiştireceğiz.
İSTANBUL SÖZLEŞMESİ BİR GECEDE RAFA KALDIRILDI
Tüm Türkiye’de sahalarda olup mavi yelek ile DEVA’yı anlatacağız. İktidarın baskılaması ile az bir alanda bize medya alanı açılıyor. Bizim reklamlarımızı ücretli bir şekilde bile kabul etmediler. İstanbul Sözleşmesini geri getireceğiz. İstanbul Sözleşmesi siyasete malzeme yapıldı ve bir gecede rafa kaldırıldı. Gün geçmiyor ki kadın cinayetlerini duymayalım. Cezalar caydırıcı olmadığı için potansiyel katillere zemin oluşturulmaktadır. Kadın ölümlerini oranlar olarakta duymak istemiyoruz.
İLK ÜÇTE KADIN MİLLETVEKİLİ OLACAK
DEVA’da ilk üçte bir kadın milletvekili olacak mı sorusuna yanıt veren Elif Esen, “Tabi ki ilk üçte kadın bir milletvekilimiz olacak” dedi.
TARİKATLARIN BÜTÜNÜ YANLIŞTIR DİYE KARALAMAK DOĞRU DEĞİL
Açıklamalarına devam eden Esen, “Ülkemizde çok farklı kültürler var dini bakış açısı bu kültürlerin yapılarına göre de değişiklik arz ediyor. Din kadının toplumda olmasını engelleyen bir yapı değil. Ama din ülkeler arasında da farklılık gösteriyor. Sudi Arabistan’da bir kadının yüzünü göremezsiniz ama burada peygamber efendimizin zamanına yakın bir anlayışla devam ediyor. Biz temel hak ve özgürlüklere inanıyoruz. Tarikatları da doğrudan bütünü ile yanlıştır diye karalamanın da doğru olmadığını düşüyorum. Bunu bütün tarikatlara da mal etmenin yanlış olduğunu düşünüyorum. Topluluk olarak ibadet etmek isteyenler olabilir ona da saygı ile bakmak lazım. Burada devletin sorumluluğu vardır. Devletin sorumluğu altı yaşındaki çocuktan yola çıkarak onu denetlemeli. Tarikatların faaliyetlerinin kontrol altında tutulması gerekir. Bu sorunların alevi ve benzer din yetkililerin de olduğunu duyuyoruz. Biz bakış açımızla, bireylere sunacağımız hak ve fırsatlarla legal anlamda kontrol ve denetim altında tutabileceğimiz yapılar ile yapabileceğimizi düşünüyoruz.” dedi.
YORUMLAR