DEVA Partisi Kocaeli İl Başkanlığı Eğitim Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Ergen'in de katılımıyla basın buluşması düzenledi. Programa Ergen'in yanı sıra DEVA Partisi Kocaeli İl Başkanı Adem Koç ve parti yöneticileri de katıldı. Programda DEVA Partisi'nin yenilikçi eğitim politikaları tanıtıldı.
"SOKAKTA, MAHALLEDE OLAN TEK PARTİYİZ"
Programda ilk olarak konuşan DEVA Partisi Kocaeli İl Başkanı Adem Koç "1 Mart'ta ilimizde üzücü bir hadiseyi yaşadık. 392 kardeşimiz Üsküdar vapurunda şehit verdik. Tekrarla yad ediyorum." diyerek vapur faciasında hayatını kaybedenleri anarak başladığı konuşmalarında şunları söyledi: "Bugün yoğun bir trafiğimiz var. Zamana yetişemiyoruz ve çalışmaktan başka seçeneğimiz yok. DEVA pazarda çalışması ile sürekli halkın içindeyiz. Kocaeli'nde stant kurup sokakta mahallede olan tek siyasi partiyiz. Ve bu uygulamayı 12 ilçenin tamamında halkımızla beraber olduk. Aldığımız veriler halkımız sıkıntı içinde bunalmış durumda, temel ihtiyaç maddelerini bile almakta zorlanıyor. Esnaf tasarruf yapıyor. Geldiğimiz nokta içler acısı bir durum. Geldiğimiz nokta her şeyiyle enkaza dönüşmüş durumda.
"MİLLETİMİZİN ÖZLEDİĞİ BİR RESİM"
DEVA Partisi çok nitelikli eğitimli bir kadroyu hazırladı. Dürüst ehliyetli liyakatli bir kadro.
Dün tarihi bir gündü: 28 Şubat. Millet İttifakı bir araya geldi. Biz ne çektiysek bir arada olamayışımızdan çektik. Ne zaman bir araya gelirsek ülke şaha kalkıyor. Her alanda ülke sıkışmış durumda. Dünkü bir araya geliş bizim milletimizin özlediği bir resimdir. Sağdan soldan tüm kesimler bir araya geldi."
"EĞİTİM ANA GÜNDEMİMİZ"
DEVA Partisi Eğitim Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Ergen konuşmasında DEVA Partisi’nde 90 kişi kurucu olarak seçildiğini ve kendisinin de bunlardan birisi olduğunu belirterek konuşmalarını şöyle sürdürdü: "Herkesi yansıtan, her bölgeyi yansıtan, işinde iyi yapan, kişiliği iyi insanların bir araya toplanması amacıyla bir araya gelmiş 90 kişi. O kişiler daha sonra illeri kurdu. Liyakat usulüne dayalı olabilecek en iyi kişisini il başkanı, il yönetim kurulu olarak seçtik. O ilin ritmine uyan insanları seçtik. Bizim amacımız buradaki çalışmaların bir parçası olmak, katkı verebilmek. Türkiye’de çok büyük bir umutsuz kesim var, gittikçe de artıyor. En çok umutsuzlar gençler, veliler. Bizim yetişmiş insanlarımız ülkeyi terk etmeye çalışıyorlar. Bu bir ülkenin başına gelebilecek en kötü olaydır. Ben Amerika’dayken ülkesine dönebilenler kendilerini başarılı sayıyorlardı. 20 sene sonra Türkiye’de kalabilenler kendilerini başarısız sayabilecek bir ortamda yaşıyoruz. Bunun başı da eğitim. Eğitim sisteminin tekrar revize olması, tekrar istihdam yaratan bir noktaya gelebilmesi. İnsanlar burada yaşayabiliyorsa zaten insan içgüdüsü yaşanabilir ortama akar. O yüzden partimizde eğitim ana gündemimiz”
"BİR NUMARALI ŞEY EĞİTİMDE MUTABAKAT"
Eğitimde bir şey yaparsanız bunun sonucunu 10 sene sonra alırsınız. Bu yüzden sürekli değişen bir eğitim sistemi var. İlk önce eğitimde mutabakata varmak lazım. Parti olarak eylem planlarımız var. Bir numaralı şey eğitimde mutabakat aramak. Gördük ki Kovid dönemi eğitim sistemini test etti. Sürekli test oluyor. Şu anda da Dışişleri Bakanlığı test oluyor. Ne yazık ki testi geçemedi.
"GEÇEN YIL 170 BİN KİŞİ EĞİTİMDEN EL ÇEKTİRİLDİ"
Böyle bir eğitim sistemine herkes zaten mutsuz başlar. Üniversiteler bir ülkenin dinamosudur. Bu zamana kadar anlaşılır nedenlerle üniversitelerde girişim katsayısı artmış olabilir. Üniversitelerin özerkleşmesi gerekiyor. Bunun da tek elden yapılmaması gerekiyor. Üniversiteler kendi kendini idare eden yapılar olması gerekli. Türkiye'nin en büyük sorunu fırsat eşitliği. Bütün öğrencilerin bir masrafı var. Geçen yıl 170 bin kişi eğitimden el çektirilmiş durumda. Türkiye’nin en büyük avantajı genç nüfus. Biz zenginleşerek yaklaşamazsak ülke düşük gelirliler grubuna girer ve çıkamaz. Biz bu mekanizmayı kuramazsak sistem işlemez.
“HER ÖĞRENCİYE BANKA KARTI VERECEĞİZ”
DEVA Partisi olarak üniversiteleri özerk haline getirmek için ilk dokümanı geçen sene yayınladık. Yeni dünyanın hammaddesi petrol ya da altın değil insandır. Türkiye’nin en büyük avantajı genç nüfustur. Biz zenginlerek yaşlanmazsak Türkiye, düşük gelirli ülke sınıfına girer ve bir daha da çıkamaz. Biz her öğrenciye banka kartı vereceğiz. Eğitim için yapacağı harcamalar o karta yüklenecek ve gençlerimiz masraflarını karşılayacak. Eğer bu sistemi kuramazsak, eğitim sistemi işlemez.
"TEK SINAV OLSUN İSTEMİYORUZ"
Bütün dünya olarak kovid ile karşı karşıya kaldık. Kovid döneminde herkesin elinde laptop, tablet göremedik. Eğitimde farkındalığın siyasetçilerin elinden alıp halk nezdine geçmesi gerekiyor. Kovid döneminde eğitim sistemimiz çok yara aldı. Çocuklarımızın bu dönemde yaşadığı eksikliği 10 sene göreceğiz. Biz telafi eğitim programı yayınladık. Bu nesli takip etmeliyiz. Bunlar yapılmazsa 10 sene sonraki öğretmeni, doktoru hayal edemiyorum. Bu bir milli güvenlik sorunudur. Tek bir sınav olmasını istemiyoruz. Yılda birkaç kez sınav yapılmasını istiyoruz” şeklinde konuştu.
"MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI TELAFİ EĞİTİM BAKANLIĞI OLACAK"
Kovid bütün dünyaya hasar verdi. Bu hasarın en büyük etkisi de eğitim sistemine oldu. Eğitimde yapılan bir şeyin etkisini 10 yıl sonra görüyorsunuz. Bu yüzden 10 yıl önceki yöneticilere hesap soramıyorsunuz. Büyük bir eksiklik var. Bu eksikliği görmemiz lazım. Telafi eğitim programı kurmamız lazım. Milli Eğitim Bakanlığı telafi eğitim bakanlığı olacak. Elimizden geldiğince bunun tesis edilmesini istiyoruz. Keşke zaman geçirmeden bu süreci tesis edebilsek."
YORUMLAR