CHP Parti Meclisi Üyesi ve Kocaeli Milletvekili Tahsin Tarhan, 15 Temmuz nedeniyle ilan edilen OHAL sürecinde, milli güvenliğe tehdit oluşturduğu tespit edilen ve TMSF’ye devredilen Fethullahçı Terör Örgütüne (FETÖ/PDY) aidiyeti, iltisakı veya irtibatı olan kurum ve kuruluşlarla ilgili kayyum atama süreçleri ve bu şirketlerin devirlerine dair yolsuzluklar yapıldığı yönündeki iddiaların TBMM’de araştırılması yönündeki önergesini Meclis Başkanlığına sundu.
"717 ŞİRKET TMSF'NİN KONTROLÜNDE, KAMUOYU VİCDANI DA RAHATLASIN"
Tarhan, “TMSF’nin kendi web sayfasından yayınlanan resmi verilere baktık. Halihazırda farklı sektörlerde faaliyet gösteren 717 şirket TMSF’nin kontrolünde, bu şirketlerin yönetimleri kayyımlar aracılığıyla yürütülüyor. Kayyımların 165’i TMSF mensubu. Toplamda 282 kayyum var. Yine web sayfasında yayınlanan bilgiye göre 2021 yılı Ekim ayı itibariyle bu şirketlerin toplam aktifleri 76 milyar, ciroları ise 36,5 milyar TL. Üstelik TMSF’nin kontrolünde olan bu şirketler arasında medya kuruluşları da bulunuyor. 34 televizyon, 38 radyo, 73 gazete-dergi ve 6 haber ajansıyla TMSF ülkenin adeta en büyük medya patronu konumunda. Bu medya gücünün nasıl kullanıldığını kamuoyunda oluşturulmak istenen algı yönünden de büyük önem taşıyor. TMSF’nin kontrolündeki şirketlerin nasıl yönetildiği, bu şirketlerin tasfiye veya devir süreçlerinin nasıl işletildiği ise belirsiz, kapalı kapılar arkasında neler oluyor bilmiyoruz. Kamuoyuna son dönemde yansıyan haberlerde görüyoruz ki TMSF ve kayyumluk adeta bu şirketlere de “çökmek” gibi bir yol izlendiği yönünde yoğun iddialar gündemde. Hatta bu konuda hakkındaki iddialara ilişkin çıkan haberlere istinaden açıklama yapan Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu aleyhine eski Bakan ve Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Nurettin Canikli dava açtığını da söyledi. Ben de diyorum ki madem alınları açık, madem yapılan işlemlerde sıkıntı yok, iddialar asılsız, mahkemeleri meşgul etmek yerine TBMM Başkanlığına sunduğumuz Araştırma Önergesini kabul etsinler TMSF’deki iş ve işlemler TBMM’de incelensin. Böylece tüm siyasi partilerin temsilcilerinin de katılımıyla yapılacak incelemeler bir rapora bağlansın kamuoyunun vicdanı da rahatlasın” dedi.
"KAYYUMLAR NEDEN SORUMSUZLUK ZIRHINA KAVUŞTURULDU"
26 Mayıs 2022 tarihinde TBMM Genel Kurulunda kabul edilen ve 28 Mayıs 2022 tarih, 31849 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Bankacılık Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 655 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 17.maddesi ile 6755 sayılı Kanunun 37. maddesindeki hukukî, malî ve cezaî sorumsuzluk hükümlerinden TMSF'nin tayin ettiği yöneticilerin de yararlanmasına yönelik düzenlemenin kabul edildiğini, böylece kayyumların yaptıkları bütün işlemlerin, karar alan ve görevleri yerine getiren kişilerin, bu karar görev ve fiilleri nedeniyle hukuki, idari, mahalli ve cezai sorumluluğu doğmayacağının hükme bağlandığının altını çizen Tarhan, bu düzenlemeye neden ihtiyaç duyulduğunun gerek Genel Kurulda gerek kamuoyunda yoğun olarak tartışıldığını hatırlattı.
Tarhan “Bu düzenleme ile sorumsuzluk zırhına kavuşan kayyumların gerçekleştirdikleri işlemler başta olmak üzere TMSF tarafından kayyum atanması sürecinden başlayarak, fona devredilen şirketlerin devir, tasfiye gibi iş ve işlemlerinde yolsuzluk yapıldığı, kayyum atamalarında liyakatin gözetilmediği gibi iddialar da kamuoyunda tartışılıyor. Bu tartışmalara son vermek için en doğru adres TBMM’dir. Bu iş ve işlemlerin tümü TBMM’de incelenmelidir.” dedi.
YORUMLAR