Yeme-içme sektöründen 'Avrupa modeli' önerisi
Tam kapanma sürecinin ardından başlayan kademe normalleşmede de kapalı kalması kararlaştırılan yeme-içme alanında hizmet veren işletmeler oldukça zor günler geçiriyor. Sektör temsilcileri, açık alanda hizmet vermeye dayalı Avrupa modelinin hayata geçirilmesi talep ediliyor.
17 günlük tam kapanmanın ardından açıklanan kademeli normalleşmeye yine restoran ve kafelerin dahil edilmemesi yeme-içme sektörünün tepkisini çekti.
AK Parti’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın esnafa destek paketini açıklamasının ardından gözlerin çevrildiği sektör temsilcilerinden bir öneri geldi.
Restoran ve kafelerin darboğazda olduğunu belirten sektör temsilcileri, sektörün nefes alabilmesi için Avrupa modelinin acilen hayata geçirilmesi çağrısını yaptı.
Bilim Kurulu'nun açıklamalarına göre virüsün açık alanda etkisini 19 kat kaybettiğini aktaran sektör temsilcileri, kafe ve restoranların bahçe-balkon gibi açık alanlarında çalışmasına izin verilmesi gerektiğinin altını çiziyor.
Açık alanı olmayan esnaf için de bu yaz için özel bir kararla belediyelerin kaldırımlara masa atma izni vermesi gerektiğine dikkat çeken sektör temsilcileri, bu kararın bir an önce uygulamaya alınmasını istiyor.
KADEMELİ NORMALLEŞME HAYAL KIRIKLIĞI YARATTI
Sabah gazetesinin haberine göre, Tüm Restoranlar ve Turizmciler Derneği (TÜRES) Başkanı Ramazan Bingöl, kademeli normalleşme kararının sektörde büyük bir hayal kırıklığı yarattığını belirtti.
TÜRES Başkanı Ramazan Bingöl, “5 milyon kişinin ekmek yediği bu sektör virüsün günah keçisi ilan edildi. Sektör çok büyük bir çıkmazda. Acilen bir formül bulunmalı. Bizim önerimiz tıpkı Avrupa ve Amerika'da olduğu gibi restoran ve kafelerin açık alanlarda hizmet etmesine müsaade edilmesi” dedi.
Açık alanı olmayan işletmelerin kaldırımlara masa atarak çalışma izni verilmesi gerektiğini belirten Bingöl, şöyle konuştu:
“Sektörümüze bugün hemen acilen açılma izni verilmeli. Haziran ayından itibaren de kapalı alanda sınırlı kullanım izni tanınmalı. Paket servisle sektörümüz dönmüyor. Bu formülle en azından sektör biraz nefes alır, akmasa da damlar.”
‘TURİZM SADECE DENİZ-KUM-GÜNEŞ DEĞİL’
Turizmin deniz-kum-güneş ve otellerden ibaret olmadığının altını çizen Bingöl, sözlerini şöyle noktaladı:
“Otellere önlemler dahilinde türlü kolaylıklar sağlandı. Bize de aynı şekilde sağlanmalı. Sürekli gastronomi turizmi diyoruz ama bunu 1.5 yıldır görmezlikten geliyoruz. Sektörümüzde 150 bine yakın irili ufaklı işletmemiz turizm sektörüne hizmet ediyor. Turizm Bakanımız nasıl sektör için çaba sarf ediyorsa, gastronomi turizmine de sahip çıkmasını istiyoruz.”