İMO: "En yüksek sesle itiraz ediyoruz"

TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası 6 Şubat depremlerinin ardından başlayan soruşturma ve yargı süreçlerine ilişkin yaptığı açıklamada, 'Bir kez daha 6 Şubat Depremlerinin yıkımının sorumluluğunu meslektaşlarımızın üzerine atıp gerçek sorumluların gizlenmesi çabalarına en yüksek sesle itiraz ediyor, gerçek ve adil bir yargılama ile meslektaşlarımızın tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edilmelerini talep ediyoruz' dedi.

TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası, binlerce vatandaşımızın hayatını kaybettiği 6 Şubat depremlerinin ardından başlayan soruşturma ve yargı süreçlerine ilişkin açıklamada bulundu. İnşaat Mühendisleri Odası tarafından yapılan açıklamada yıkılan ve hasar gören yapıların sorumluluğunun inşaat mühendislerine yıkılmaya çalışıldığı belirtildi.


MESLEKTAŞLARIMIZ HAKSIZ BİR BİÇİMDE TUTUKLU KALMAYA DEVAM ETMEKTEDİR
İMO tarafından yapılan açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi, “TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası olarak 6 Şubat Depremlerinin ardından başlayan soruşturma ve yargı süreçlerine dair yaptığımız açıklamalarımızda, yıkılan ve hasar gören on binlerce yapının sorumluluklarının meslektaşlarımızın omuzlarına yüklenmeye çalışılarak, gerçek kusurluların ortaya çıkarılmasından uzaklaşıldığı, meslektaşlarımıza yönelik uygulanan haksız tutuklamaların ise mesleğimizi topyekûn cezalandırma haline dönüştüğünü dile getirdik. Maalesef yargılamaların başlamasından itibaren geçen neredeyse 2 yıllık zaman, kaygılarımızın haklılığını ortaya koymakta ve halen meslektaşlarımız haksız biçimde tutuklanmaya ve tutuklu kalmaya devam etmektedir.


TUTUKSUZ YARGILAMA BİR HAKTIR
Tutuksuz yargılanma bir haktır. Hukukumuzda ve evrensel hukukta tutuklama ve tutukluluğun devamı kararları en son uygulanacak koruma tedbiridir. Ancak halihazırdaki deprem yargılamalarında, yargılamaya dayanak olacak belgelerin çok büyük çoğunluğunun kamu kurumlarında bulunmasına, yıkılan binalardan numuneler alınmasına ve yeni toplanacak delil kalmamış olmasına rağmen meslektaşlarımızın delil karartma, her şekilde ulaşılabilecek durumda olmalarına rağmen kaçma şüphesi iddiaları ile ısrarla tutukluluk ve tutukluluk devam kararları verilerek, tutuklama öne alınmış bir ceza olarak uygulanmaktadır.

GEÇ GELEN ADALET DE ADALET DEĞİLDİR
Adalet mutlaka bir suçlu bularak değil, suçun sorumlularını ortaya çıkarıp kanunlara göre yargılayarak cezalandırmakla olabilir. Geç gelen adalet de adalet değildir. Tek suçlu ilan edilip yargılamalar boyunca tutuklu bırakılan meslektaşlarımız beraat ettiklerinde adalet tecelli etmiş olmayacaktır. Biliyoruz ki yargılama süreçlerinde merkezi idare ve yerel yönetimlerin sorumluluğu ve işlevi görmezden gelinmeyip, merkezî idare ile yerel yönetimlerin kentleşme ve imar politikalarındaki hatalı kararları kusur olarak ortaya konup, esas sorumlular, yani karar alıcılar cezalandırılmadan ülkemiz enkaz altında kalmaya devam edecektir. Meslektaşlarımızın, merkezi idare ve yerel yönetimlerin kusurları önünde bir perde olmalarından başka amacı olmadığını düşündüğümüz tutuklu yargılanmalarından vazgeçilmesi gereklidir.

TUTUKSUZ YARGILANMALARINI TALEP EDİYORUZ
Bir kez daha 6 Şubat Depremlerinin yıkımının sorumluluğunu meslektaşlarımızın üzerine atıp gerçek sorumluların gizlenmesi çabalarına en yük