Hayat Eve Sığar uygulaması Kovid-19'a karşı 'dijital duvar' oldu
Vatandaşları, yeni tip koronavirüs hakkında bilgilendirmek, yönlendirmek ve bulaş riskini en aza indirmek amacıyla geliştirilen Hayat Eve Sığar mobil uygulaması, salgınla mücadelede büyük rol oynadı.
Türkiye'de 11 Mart 2020'de ilk Kovid-19 vakasının görülmesinin ardından Sağlık Bakanlığınca hızla hayata geçirilen mücadele yöntemlerinden biri de dijital uygulamalar oldu.
İlk vakanın görülmesinden bir ay sonra 10 Nisan 2020'de kullanıma sunulan Hayat Eve Sığar mobil uygulaması, vatandaşların Kovid-19 hakkında bilgilenmesine ve tedbirlerin önemine ilişkin farkındalığın oluşmasına katkı sağladı.
"Kovid-19 yoğunluk haritası", "riskli bölge ve temas uyarısı" gibi özelliklerin yer aldığı uygulamayla hem bulunulan bölge hem de ülke genelindeki güncel risk durumu takip edilebiliyor.
Uygulamadaki "ihbarda bulun" menüsünden bildirilen, iş yeri, havalimanı, toplu taşıma aracı gibi yerlerdeki kural ihlalleri, en yakında yer alan denetim ekibine iletiliyor ve anında değerlendiriliyor.
Öte yandan, vatandaşlar, uygulamaya isim ve telefon numaralarını ekledikleri yakınlarının sağlık durumu ve konumları hakkında bilgi sahibi olabiliyor.
Alanlara özel karekod
Kovid-19 ile mücadele kapsamında kişiler, restoran, iş yeri, market, toplu taşıma aracı gibi sorumlu oldukları alanlar için uygulamadan karekod oluşturarak çıktısını ilgili mekanın girişine asabiliyor. Buralara gelenler, girişte karekodu uygulama üzerinden okuttuğunda sisteme kaydediliyor. Böylece sonradan tespit edilen pozitif vakalar ile aynı ortamda, aynı zaman diliminde bulunan kişilere vakit kaybedilmeden bildirim yapılıyor, sağlık ve rehberlik hizmeti veriliyor.
Bugüne kadar 64 binin üzerindeki mekan için oluşturulan karekod sayesinde ilgili alanda kaç kişi olduğu ve riskli kişi olup olmadığı da görülebiliyor.
HES kodu sayesinde bulaş riski en aza indiriliyor
HES kodu, uygulamanın en önemli özelliklerinden biri olarak öne çıkıyor.
Kişilerin, Kovid-19 açısından herhangi bir risk taşıyıp taşımadığının diğer kişiler ve kurumlarla güvenli şekilde paylaşılmasını sağlayan kodla bulaş riskinin en aza indirilmesi hedefleniyor.
Kontrollü sosyal hayat kapsamında HES kodunun iş yerleri, toplu taşıma araçları, kamu kurumları, konaklama tesisleri, alışveriş merkezleri gibi yerlerde zorunlu hale getirilmesi, Kovid-19 tanısı alan veya temaslı kişilerin buralara girmesini önlüyor.
Ebeveynler çocukları için kod oluşturabiliyor
Süreli veya süresiz olarak kod oluşturmak için uygulamadaki "HES kodu işlemleri" menüsü kullanılıyor. Ebeveynler kendi hesapları üzerinden çocukları için de kod oluşturabiliyor.
Bugüne kadar 56 milyon 230 bin kişi tarafından indirilen ve Kovid-19'a karşı adeta dijital duvar olan uygulamayla toplam 106 milyon 372 bin HES kodu üretildi.
Toplu taşıma araçları, kurum ve kuruluşlar gibi HES kodu kullanımının zorunlu olduğu yerlerde bugüne kadar 2 milyar 528 milyon kez HES kodu sorgulaması yapıldı.
Aşılama sürecinde de Hayat Eve Sığar uygulaması
Hayat Eve Sığar uygulaması Kovid-19 aşılama sürecinde de kullanılıyor. Aşının kişiye nerede ve ne zaman yapıldığını içeren aşı kartına e-Nabız'dan olduğu gibi uygulamadan da erişilebiliyor.
Uygulamaya aşılama sonrası, olası yan etkilerin belirlenmesine yönelik geliştirilen anket soruları da eklendi. Aşı olan kişiye, semptom gösterip göstermediği, varsa semptomlarının ne olduğu, semptomlardan kaynaklanan bir sebeple sağlık kuruluşuna başvurup başvurmadığı ve aldığı sağlık hizmetinden memnuniyetini içeren sorular soruluyor. Cevaplar aşı sonrası süreci değerlendirmede kullanılıyor.