Cemevi düzenlemesi! Teklifin ilk 20 maddesi kabul edildi

Cemevleri ve Amasra'daki maden faciasının ardından madenci yakınları ile ilgili düzenlemelerin de yer aldığı 'torba kanun' teklifinin ilk 20 maddesi, TBMM Genel Kurulu'nda kabul edildi.

TBMM Genel Kurulu'nda, bugün;  AK Parti'nin Vergi Usul Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin ikinci bölümü görüşüldü. Teklifin 14. maddesiyle başlayan görüşmelerde, teklifin 20. maddesine kadar olan bölümü kabul edildi. Yürürlük ve yürütme maddeleriyle birlikte 25 maddeden oluşan teklifin görüşmelerine yarın 21’inci maddeden devam edilecek.

Cemevleri ile ilgili düzenlemelerin yer aldığı ‘torba kanun’ teklifi ile belediyelerin, imar planlarını yaparken bölgenin şartları ve ihtiyaçlarını göz önüne alarak cemevlerine yer ayrılması ve cemevi yapılabilmesi için de kaymakam veya validen izin alınması öngörülüyor. Büyükşehir belediyeleri, belediyeler ve ilçe belediyelerinin cemevlerinin yapım, bakım ve onarımını yapmasının ve malzeme desteği sağlamasının önü açılıyor.


İl özel idarelerinin; il sınırları içinde mabetler, kültür ve tabiat varlıkları, tarihi doku ve kent tarihi bakımından önem taşıyan mekanlar ile cemevlerinin yapım, bakım ve onarımını yapabilmesi düzenleniyor. Teklifte; belediye ve bağlı kuruluşlar tarafından verilen indirimli veya ücretsiz içme ve kullanma suyu imkanının, cemevlerine de tanınmasına ilişkin düzenleme yer alıyor.

MADEN FACİASININ ARDINDAN YAPILAN DÜZENLEME DE KABUL EDİLDİ
Teklife Amasra'daki maden faciasının ardından eklenen maddeler ile; kömür ve linyit madenlerinin yer altı işlerinde meydana gelen iş kazası sonucunda ölen sigortalının, genel sağlık sigortası primi dahil kendi sigortalılığı nedeniyle prim ve prime ilişkin her türlü borçları terkin edilecek ve ölüm tarihinde sigortalıya ilişkin şartlar aranmadan hak sahiplerine aylık bağlanması öngörülüyor.


Maden kazasında hayatını kaybeden maden işçilerinin yakınlarına yönelik destek paketi de düzenlemeye eklenen maddeler arasında. Buna göre; kömür ve linyit madenlerinin yer altı işlerinde meydana gelen iş kazası sonucunda ölen sigortalının, genel sağlık sigortası primi dahil kendi sigortalılığı nedeniyle prim ve prime ilişkin her türlü borçları terkin edilecek ve ölüm tarihinde sigortalıya ilişkin şartlar aranmadan hak sahiplerine aylık bağlanacak. Bu şekilde bağlanan aylıklara ilişkin primlerin eksik olan kısmı, Hazine ve Maliye Bakanlığınca Sosyal Güvenlik Kurumuna ödenecek. Gelir ve aylıkların hesaplanması ile hak sahiplerine paylaştırılmasında sigortalının ölüm tarihinde yürürlükte olan kanun hükümleri esas alınacak.

Ölen sigortalının anne ve babasına, her türlü kazanç ve irattan elde etmiş olduğu gelirinin asgari ücretin net tutarından daha az olması ve diğer çocuklarından hak kazanılan gelir ve aylıklar hariç olmak üzere ‘gelir ve/veya aylık bağlanmamış olması’ şartları aranmadan gelir ve aylık bağlanacak.

Düzenlemenin yürürlük tarihinden önce kömür ve linyit madenlerinin yer altı işlerinde meydana gelen iş kazası sonucunda vefat eden sigortalıların hak sahiplerinin bu düzenleme kapsamında yazılı istekte bulunması halinde gelir ve aylıkları, maddenin yürürlüğe girdiği tarihi takip eden ay başından başlatılacak, bağlanan gelir ve aylıklar için geriye dönük herhangi bir ödeme yapılmayacak.

Bu şekilde ölen sigortalının eş ve çocuklarından birisi, eşi ve çocuğu yoksa kardeşlerinden birisi olmak üzere toplam bir kişi, ilgili mevzuatta aranan şartlara tabi olmaksızın kamu kurum ve kuruluşlarının sürekli işçi kadrolarında istihdam edilecek.

KAZANCIN YÜZDE 50'SİNDEN KURUMLAR VERGİSİ ALINMAYACAK
İstanbul Finans Merkezi Kanunu kapsamında, İstanbul Finans Merkezinde faaliyette bulunan şirketlerin, yurt dışından satın aldıkları malları Türkiye'ye getirmeden yurt dışında satmalarından (transit ticaret) ya da yurt dışında gerçekleşen mal alım satımlarına aracılık etmekten sağladıkları kazancın yüzde 50'sinden kurumlar vergisi alınmayacak.

Şirketlerin bu indirimden yararlanabilmeleri için elde ettikleri kazancı, vergi beyannamesi vermeden önce Türkiye'ye transfer etmiş olmaları, alım satımına aracılık yapılan malların satıcısı ve alıcısının Türkiye'den olmaması koşulları aranacak. Cumhurbaşkanı getirilen bu yüzde 50 indirimi yüzde 100'e çıkarmaya ya da sıfıra kadar indirmeye yetkili kılınıyor.