Büyükakın: Kocaeli'de 24 bin tane konut risk taşıyor
Gölcük'te, 17 Ağustos 1999 tarihinde yaşanan depremde yaşamını yitirenler, depremin 22'inci yıldönümünde anıldı. Törende konuşan Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, "24 bin tane konut risk taşıyor. Bu 24 bin konutu değiştirmek için, bu kentin 1 milyar TL paraya ihtiyacı var. Elimizi hep birlikte taşın altına koyup, bunları dönüştürmemiz lazım" dedi.
Gölcük Kavaklı sahilinde, 17 Ağustos 1999 depreminin 22’inci yıldönümü nedeniyle, depremde hayatını kaybedenleri anma etkinliği düzenlendi. Etkinliğine TBMM Başkanvekili Haydar Akar, Kocaeli Valisi Seddar Yavuz, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, Gölcük Kaymakamı Cengiz Karabulut, Gölcük Belediye Başkanı Ali Yıldırım Sezer, milletvekilleri, depremde yaşamlarını yitirenlerin yakınları ve çok sayıda kişi katıldı. Törende depremde ölenler için Kur'an-ı Kerim okundu.
‘113 TANE RİSKLİ YAPIYI YIKTIK’
Törende konuşan Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, depremin üzerinden 22 yıl geçmesine rağmen kentte halen hasarlı binalar bulunduğuna dikkat çekerek şöyle konuştu:
"Kocaeli'de yaklaşık bin 500 kadar hasarlı konut var. Halen var. Zamanında, temelinde ihtiras yattığına inandığım sebeplerle, bir tarafında alıcı, bir tarafında satıcının olduğu, öbür tarafta kamu yöneticisinin olduğu bir yaklaşım ile bu ortaya çıkmış. Kabahatli arayacak değiliz. Şu anda, günahı kimin üzerine atacağımızla uğraşacak da değiliz. Bu olmuş, binalar yıkılmış, insanlar vefat etmiş, insanlar sakat kalmış. Ama halen, 22 sene sonra bugün, bin 500 tane konut duruyor. 'Efendim niye yıkmıyorsunuz? Görevli değil misiniz?' denilebilir. Fakat o kadar basit değil. Çünkü hukuki meseleler var. Mesela şu anda vatandaş orta hasarlı konutları, 'Ben yapacağım' dediğinde, bizim onu yıkma şansımız yok. Bin 400 kadar orta hasarlı konut var. Bakın, biz bunu yapacaksak birlikte yapacağız. Sizlerle birlikte, vatandaşımızla birlikte yapacağız. Biz, tek başımıza 'Bu konutları yıkacağız' dediğimizde, bırakın orta hasarlı konutları, ağır hasarlı konutlarda bile dünya kadar engel çıkıyor. Bu sene başlattığımız süreçte 113 tane riskli yapıyı yıktık. Bunu başardık. Ama 28 tane ağır hasarlı konut var bu kentte. İçine girilmemesi gerekiyor. Maalesef bunların içinde yaşayan insanlar var. Yani durum ciddi. Bunu çözecek olan da bizleriz, başkası değil. Hep birlikte olmadıktan sonra, birbirimize yardımcı olmadıktan sonra, bu konular politize edilmedikten sonra, bunun çözülmesi mümkün değil."
‘24 BİN KONUTUN DÖNÜŞTÜRÜLMESİ GEREKİYOR’
Kentte çeşitli sebeplerden dolayı riskli durumda olan 24 bin konut olduğunu belirten Büyükakın, "Yaptığımız risk değerlendirme analizlerine göre, bu kentte halen 24 bin konutun dönüştürülmesi gerekiyor. Bu konutlar riskli. Ağır hasarlı ve orta hasarlı konutlardan bahsetmiyorum. Kimisi zemininden dolayı risk altında, kimisi inşaat kurallarına uyulmamasından, deprem yönetmeliklerinden, geçmişte kalmış olmasından dolayı risk altında. Şunu biliyoruz ki, 24 bin tane konut risk taşıyor. Bu 24 bin konutu değiştirmek için, bu kentin 1 milyar TL paraya ihtiyacı var. Elimizi hep birlikte taşın altına koyup, bunları dönüştürmemiz lazım. Dönüştürmek için elimizden geleni yapıyoruz." dedi.
‘28 BİNADAN 3 TANESİ HARİCİNDE HEPSİ YIKILACAK’
Kocaeli Valisi Seddar Yavuz ise Kocaeli'deki ağır hasarlı konutların neredeyse tamamının yıkımının 1 ay içerisinde tamamlanacağını belirterek, "17 Ağustos depreminden sonra afetlere ilişkin olarak Türkiye'de bir paradigma değişikliği gerçekleşti. Bu değişiklik de AFAD sisteminin kurulması ile başladı. Şu anda afet ve acil durumlarla ilgili tüm tedbirleri, yönetimi tek bir merkezden yürütülüyor. En son olarak da İçişleri Bakanlığı'na bağlandı. Tabii Türkiye'deki yapı stoku eski bir stok. Bunların bir anda değiştirilebilmesi, dönüştürülebilmesi çok kolay değil. Geçen yıl 28 tane yıkılması gereken binamız vardı. Bunlardan 8 tanesi fiilen yıkıldı. Kalan 19 binadan 3 tanesi yürütmeyi durdurma kararı aldı. Belediyelerimizle iş birliği yaparak, 11 tanesinin daha yıkılması yönünde ben talimat verdim. İhalesini yaptık. Bunlardan 1 tanesi yıkıldı. 1 ay içerisinde de kalan 10 tanesi yıkılacak. Dolayısıyla, geçen yıl ağır hasarlı olarak belirttiğimiz 28 binadan yürütmeyi durdurma kararı alan 3 tanesi haricinde kalan hepsi yıkılacak." diye konuştu.
‘HER DEPREM FELAKETİNDE AYNI ŞEKİLDE YIKILIYORUZ’
TBMM Başkanvekili Haydar Akar da doğal afetler öncesinde yapılması gerekenlerin konuşulması gerektiğini söyledi. Akar, "Deprem ülkemizin bir gerçeği. Peki, 22 sene önce yaşadığımız deprem ile bugün yaşadığımız depremler arasında bir fark görebiliyor musunuz? Vefat edenlerin sayısı anlamında söylemiyorum. Konutlarımızın durum, yaşantımız, müdahalemiz, aldığımız tedbirler konusunda bir fark görebiliyor muyuz? Göremiyoruz. Her deprem felaketinde aynı şekilde yıkılıyoruz. Hiçbir değişiklik yok. Peki tek doğal afet deprem midir? Hayır değildir. Daha yeni yangınlar yaşadık, o da doğal afet. Sel yaşadık. O da doğal afet. Bunun nedeni insandan ya da doğadan kaynaklanmış olabilir. Fakat bunlar gerçek. Depremi de yaşamaya devam edeceğiz. Yangını da, selleri de yaşamaya devam edeceğiz. Pandemi dediğimiz, son 1,5 yıldır önü alınamayan hastalıklarla da bundan sonra yaşamımıza devam edeceğiz. Demek ki, gelecekte ve yaşandığı anda yapılacakları konuşmak yerine, 'Ne kadar iyi hizmet ettik', 'Orman yangınlarını söndürdük', 'Selleri bertaraf ettik' demek yerine, orada bu olay yaşandığında can kaybı olmaması için yapılması gerekenleri konuşmamız lazım." ifadelerini kullandı.