Bakan Soylu:sadece insanların değil tarihin de hafızası vardır
17 Ağustos Depremi'nin 23.'üncü yıldönümünde konuşanİçişleri Bakanı Süleyman Soylu, " O zaman İstanbul il başkanıydım. Önceki dönem başbakanlardan sayın çillerden sabahın erken saatlerinde avcılara gittik. Ben bu tabloyu daha sonra Giresun'da, Elazığ'da Malatya'da Kastamonu'da gördüm. İnsanlar istemsiz bir yerlere gidiyorlar gözlerinde herhangi bir ifade yok ne yaptıklarını bilmiyorlar." dedi.
Türkiye'nin yakın tarihinin en büyük felaketi olarak gösterilen 17 Ağustos Depremi'nin 23. üncü yıldönümünde Kocaeli Valiliği, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ve Gölcük Belediyesi ortaklığında Gölcük'te bir anma programı düzenlendi. Program Gölcük Merkez Anıtpark’tan Kavaklı Sahili’ndeki tören alanına doğru kortej yürüyüşü ile başladı. Kortejin Kavaklı Sahili’ndeki tören alanına ulaşılmasının ardından kortej sona erdi.Kortejin Kavaklı Sahili’ndeki tören alanına ulaşmasının ardından program 21.45’te Kuran-ı Kerim tilaveti ve deprem şehitleri için dualar ile devam etti. Törende protokol konuşmaları sonrasında sahne alacak ünlü şair Dursun Ali Erzincanlı, en güzel şiirlerini Kavaklı sahilinde seslendirdi.
KATILIM YOĞUN OLDU
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu,İçişleri bakan yardımcısı İsmail Çataklı Kocaeli Valisi Seddar Yavuz, Ak Parti Kocaeli Milletvekilleri Radiye Sezer Katırcıoğlu, Sami Çakır, Cemil Yaman, İlyas Şeker, Emine Zeybek, Mehmet Akif Yılmaz, MHP Kocaeli milletvekili Saffet Sancaklı, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, AFAD Başkanı Yunus Sezer İl Emniyet Müdürü Veysal Tipioğlu, İl Jandarma Komutanı Albay Yavuz Selim Kapancı ,AK Parti İl Başkanı Mehmet Ellibeş, MHP İl Başkanı Yunus Emre Kurt, Gölcük Kaymakamı Cengiz Karabulut, Gölcük Belediye Başkanı Ali Yıldırım Sezer, Kostü Rektörü Muzaffer Elmas, İl Afet ve Acil Durum Müdürü Mehmet Emin Koçan,81 ilden AFAD gönüllüleri, Kocaeli Yerel Destek ekipleri ve çok sayıda vatandaş katıldı.
BAKAN SOYLU:SADECE İNSANLARIN DEĞİL TARİHİN DE HAFIZASI VARDIR
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Sadece insanlar hatırlamaz denizler hatırlar ve şahittirler, topraklar hatırlar ve şahittirler, yürüdüğümüz sokaklar hatırlar ve şahittirler. Sadece insanların belleği yoktur. Tarihin medeniyetin de hafızası vardır. Bende o geceyi hatırlıyorum hanım samsundaydı bende İstanbul’da rahmetli annem ve babamın evimizin balkonunda otururken uyumuşum. Annem üzerime bir battaniye ve kaldırmaya kıyamamıştı. Bir ses duydum hayatımda ilk kez böyle bir sesle karşılaşıyordum. Sanki yerin içerisinde güçlü bir iş makinesi çalışıyordu. Gözümü açtım ve balkon demirlerinin aşağı yukarı kalkarak s çizdiğini gördüm. Koşa koşa aşağı indik. Kaos karmaşa her kafadan çıkan ayrı bir ses elektrikler gitmiş. O zaman İstanbul il başkanıydım. Önceki dönem başbakanlardan sayın çillerden sabahın erken saatlerinde avcılara gittik. Ben bu tabloyu daha sonra Giresun’da, Elazığ’da Malatya’da Kastamonu’da gördüm. İnsanlar istemsiz bir yerlere gidiyorlar gözlerinde herhangi bir ifade yok ne yaptıklarını bilmiyorlar.
“HERKES SORUYORDU NEREDE BU DEVLET DİYE”
İDO’yla birlikte Yalova’ya geçtik ve orada gördüğümüz felaket senaryosuydu. Binlerce ceset yerlerdeydi ve ceset torbaları yoktu. Çiller yanımda Ecevit’i ve Demirel’i aradı acilen konuya müdahale edilmesi gerektiğini anlattı. Gece saat 3’te Gölcük Donanma’ya gelmiştik. Kapkaranlıktı. Değirmendere, Karamürsel ardından Kocaeli. Burada gördüğümüz tablo insanın ne kadar çaresiz olduğunu ortaya koyuyordu. Karşı karşıya kaldığımız sıkıntılarda yetemeyeceğimiz durumlar söz konusu olabilir. 23 sene önce bugün 18 bin 373 vatandaşımızı kaybettik. 23 yıl önce aldığımız ders ki her afetten her zorluktan ders alıyoruz. Aldığımız ders bize birçok adım attırdı. Ondan öncekilerde, ondan sonrakilerde çok adım attırdı. Biz depremi unutabiliriz ama deprem bizi unutmaz. Türkiye deprem ülkesidir. AFAD İçişleri bakanlığına bağlandığından bu yana karşı karıya kalmadığımız afet kalmadı. Afetler 4 kat arttı o tarihten bu yana. Her afetten sonra her sıkıntıdan sonra aklıma gelir anlatmaya da utanırım ama televizyonlarda muhabirlerin uzattığı mikrona ülkemizin insanlarının söylediği tek bir cümle vardı “Nerede bu devlet?”. Tek bir kula bile biz nerede bu devlet dedirtmedik. O günden bugüne 23 yıldır bu çektiğimiz acılar ve travmalar üzerine herkes elinden geleni yaptı. Gücümüzün yettiği kadar afete dayanıklı bir Türkiye ortaya koymaya çalıştık. Dirençli şehirler yapmaya devam ediyoruz.
"BİZ BU MİLLETE YANLIŞ YAPMAYIZ "
Devlet eski devlet değil, Türkiye’de eski Türkiye değil. Felaketler sonrası başımız eğik olabilirdi. Ne yapacağız biz diyebilirdik. Ama demedik. Bir millet olarak Ayasofya’nın minareleri kadar dik olun. Kimseye başınızı eğmeyecek kadar dik olun. Eksiklerimiz olur mu illaki olur. Yaptıklarımızda hatalarımız olur mu illaki olur. Ama biz bu millete yanlış yapmayız biz sırtımızı dönmeyiz bu memlekete bu yüzden elimizden geldiği kadar çalışıyoruz. Depremlerde 3 temel prensip vardır öncesi, olay anı ve sonrası. Öncesi için çalışıyoruz, olay anında da çalışıyoruz, olay sonrasında da çalışıyoruz. Bütün kurumlar yan yana ve el birliğiyle çalışıyor. 2 buçuk yılda 61 bin afet sonrası konutu yaptık. Şehirlerde konut yapacağız , ben sizden AFAD konutu istemiyoruz ben sizden milletimize lüks konutlar yapmanızı istiyorum dedi sayın Cumhurbaşkanımız ve o binalar yapıldı yapılmaya da devam ediyor. 2021 yılını Türkiye Afet Yılı olarak ilan ettik. Bu yılı da Türkiye Afet Önleme Yılı ilan ettik. Bu konulara dair çalışmalarımızı ve tatbikatlarımızı yapıyoruz. Yangınlara dair, depreme dair, sele dair tüm felakatlere dair çalışma yapıyoruz. Ama bir derdimiz var biz afetle uğraşıyoruz ama bir de yalan afetiyle karşı karşıya kalıyoruz. Siyaset her yerde yapılabilir. Yalan söylenmemesi lazım. Hem genel ahlakımıza hem inancımıza dair yalan söylenmez. Baraj patladı diyorlar Allah’ını severseniz barajın patlamadığını mı anlatalım yoksa bizden yardım bekleyen hamile kadını kurtarmakla mı uğraşalım? Yapabileceğimiz bir şey var mı deyip eliniz taşın altına sokmaları lazım. Biz Müslüman bir devletiz. Bunlarla da aynı zamanda uğraşıyoruz. Gurur duyun helikopterlerle köylere jenaratör getirdik. Hiç kimseyi yalnız bırakmadık. Bütün hazırlıklarımızı İstanbul’a yaşanacak 7,5’lik deprem için yapıyoruz. Ne zaman yaşanacak bilmiyoruz ama gücümüz yettiğince yapmaya çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.